13 Kasım 2013 Çarşamba

El Aletleriyle Hayat Çok Kolay

Değişim rüzgarlarına kapıldığınızda evinizi baştan sona değiştirmek istersiniz. Ev arkadaşım Ceren'de değişim rüzgarına kapılanlardan. Odası oldukça büyük olmasına rağmen bir türlü odasını dekore etmeyen Ceren, geçenlerde benim odama geldi ve "odan çok güzel, buraya geldiğimde huzur buluyorum." dedi. Bunun ardından artık odasından sıkıldığını ve değişiklik yapmak istediğini söyledi. Bu isteğini ben de canı gönülden destekledim. Aynı evde yaşamamıza rağmen birbirimizi ancak akşamları görebiliyoruz. Kendimize dahi zaman ayıramazken başkalarına zaman ayırmak gerçekten zor. Ceren ile en son ne zaman uzun uzun sohbet ettiğimi dahi hatırlayamıyorum.

El Aletleri




Bazen işten çıkıp eve gidiyorum. Yemek yapmak için mutfağa giriyorum, derken her şeyden vazgeçip tostumu yiyorum. Her şeyden öylesine sıkılıyoruz ki kendimize dahi tahammülümüz yok. Bu yüzden hayatı daha çekilir kılmak için bir takım değişiklikler yapmak şart. Ceren odasında değişikliğe giderken tadilattan anlayan yakın bir arkadaşını da çağırdı. Bu arkadaş el aletleriyle çok kısa sürede her türlü tamiri yapabiliyor.


Hırdavat



Gelmeden önce yapı markete uğrayan arkadaşımız her zaman olduğu gibi yine çok dakikti. İhtiyaç duyulabilecek bütün malzemeleri ve el aletlerini alan arkadaşımız hemen tadilata başladı. Çok geçmeden tüm odayı baştan sona değiştirmeye başlayan arkadaşımız hemen dolabın kapanmayan kapağını tamir etti ve yıllardır asılmayı bekleyen avizeyi tavana astı. Çivi dahi çakmayı beceremeyen bizler uzun süre bu arkadaşımızı izledik. Duvara çivi çakıp tabloyu da astıktan sonra artık odanın havası oldukça değişmişti.

El aletleriyle harikalar yaratmak meğer mümkünmüş. Ben de el aletleri ile kendi odamda harikalar yaratmayı kafama koydum. Derken öncelikle bir yapı market alışverişi yapmam gerektiğini hatırladım.

Bahçe Mobilyası Zarafeti

H2O Mop X5 buharlı temizleyci sayesinde tüm yaşam alanlarınız hiç olmadığı kadar temiz olacak. H2O Mop X5 buharlı temizleyci sayesinde sadece suyun gücünü kullanarak s
orunusuz bir temizlik gerçekleştirebilirsiniz. Temizliği en hijyenik şekilde uygulamak istiyorsanız H2O Mop X5 buharlı temizleycinin değişebilen başlıkları sayesinde tam anlamı ile hijyenik bir temizlik gerçekleştirmek mümkün. H2O Mop X5 buharlı temizleyci ile başka her hangi bir kimyasal temizlik ürününe ihtiyaç duymadan temizliğinizi gerçekleştirebilirsiniz. H2O Mop X5 buharlı temizleyci bu anlamda oldukça çevre dostu ve kullanışlı bir üründür.

H2O Mop X5 buharlı temizleyci ile her türlü zemin ve yüzeyi, camları, halıları hatta giyisilerinizi temizleyebilirsiniz. H2O Mop X5 buharlı temizleyci ile dilediğiniz alanı çok kısa bir süre içerisinde sadece su ve buharın gücü ile temizleyebilirsiniz. Buharlı temizleyici yorumları için internette bulunan pek çok siteye göz atabilirsiniz. H2O Mop X5 buharlı temizleyci pek çok aparatı ve uygun fiyatı ile online alışveriş sitelerinde ya da mağazalarda sizleri bekliyor. Bu güzel ürüne Evidea online alışveriş sitesi aracılığı ile sahip olabilirsiniz. Evidea içerisinde pek çok kullanışlı ve uygun fiyatlı ürünü bulmak mümkün. Online alışverişin tüm avantajlarını Evidea ile yaşayabilirsiniz. Örneğin büyük ve ağır mobilyalarınızı online olarak satın alabilir ve hiçbir zahmete katlanmadan kapınızdan teslim alabilirsiniz.

Bahçe Mobilyaları


Ev ve bahçe mobilyaları satın almak için en ideal yol olan online alışverişi mutlaka deneyin. Birbirinden güzel ev ve bahçe mobilyaları çeşitleri Evidea’da sizleri bekliyor. Ucuz bahçe mobilyaları ve ev mobilyaları en kaliteli seçenekleri ile bu online alışveriş sitesinde sizleri bekliyor. Buradan verdiğiniz siparişler tek bir tıkla evinize kadar gelecek ve siz de büyük ve ağır mobilyaları taşımak zorunda kalmayacaksınız. Bahçe mobilyaları fiyatları için Evidea online alışveriş sitesine göz atabilirsiniz. Aradığınız her türlü bahçe mobilyası; hasır mobilya takımları, hamak, salıncak, çardak, havuz ürünleri ve daha pek çokları uygun fiyatlar ile online alışveriş sitelerinde sizleri bekliyor. Ev ve bahçe ürünlerinin yanı sıra yapı market ürünleri ve mutfak ürünlerini de temin edebilirsiniz.

4 Kasım 2013 Pazartesi

Çare Drogba

Parçalı Fil, Afrika Aslanı, İnsan Azmanı, Dev Yürek, Altın Ayak, ya da Çare.
Çare Drogba!




Didier Drogba, Fildişi Sahilleri'nin kirinden ve tozundan çıkan bir elmas gibi. Doğduğu ülkenin standartlarına göre orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Futbolcu olan amcasının etkisiyle Fransa'ya taşınan burada futbol oynamaya başlayan Drogba, uzun boyu ve hızıyla dikkat çekti. İlk etapta bek pozisyonunda oynatılan Drogba, amcasının antrenöre tavsiyeleri üzerine forvet mevkinde oynatılmaya başladı ve asıl dikkat çekmesi bundan sonra oldu. Futbolun etkisiyle derslerinin zayıflaması, ailesinin futbola karşı çıkmasına neden oldu.

1 sene ara verdikten sonra dayanamadı ve tekrar futbola dönmek için Fransa'ya giderek Le Mans takımında oynamaya başladı. Bu takımda kendini göstermesi için büyük bir fırsat yakalayan fakat disiplinsizliği nedeniyle potansiyelini gösteremeyen Drogba, evlenmesiyle birlikte tamamen farklı bir oyuncu oldu. Hayatına düzen getirmesiyle birlikte futbolunu geliştiren oyuncu, 1. lig takımlarının dikkatini çekti Marsilya'ya transfer oldu. Belki de hikaye aslında tam da burada başlıyor. Drogba Marsilya'da öyle bir patladı ki, takımın yıldızı ve lideri, taraftarın yıldızı oldu. Kendisi için marşlar yazıldı. Bu yüzdendir ki, Chealsea'den gelen teklifi hiç düşünmeden reddetti. Fakat çaresizdi, takıma para kazandırmak zorundaydı.

Mutsuz başladığı Chelsea kariyeri harika geçti ve Avrupa'nın en iyi forvetleri arasında gösterilmeye başladı. Kariyerinin en muhteşem gollerini de burada attı. 8 yılın sonunda yaşı sebebiyle takımdan ayrılmak zorunda kalınca Çin'in yolunu tuttu. Yarın sezon sonunda ise parçalı formayı sırtına geçirmek için İstanbul'a geldi.



Artık yaşı 35, fayda vermez diyen herkesin ağzına tıktı laflarını, daha ilk maçta. Maçlar ve aylar geçtikçe Galatasaray taraftarı öylesine sevdi ki bu dev adamı. Bunun nedeni golleri, asistleri falan değildi. Bu sevginin nedeni, ilerleyen yaşına, başarıya doymasına, nasıl oynarsa oynasın parasını alacak olmasına rağmen canını dişine takarak oynaması. Savaşması. Bu hırslı savaşçı kimliği öylesine büyüledi ki taraftarı, Gezi direnişi dönemindeki sloganlara atıfla "Çare Drogba" bile denildi.

Bu parçalı fil, daha ne kadar futbol oynar ve Galatasaray'da kalır bilinmez ama, burada oynadığı sürece mottomuz şu olacak: "We have Drogba, they don't!"

1 Kasım 2013 Cuma

Keşke

Keşke gitmeseydim. Bugüne kadar hayatta yaşayıp sonradan kelimelerimi tükettiren pişmanlıklarımı yan yana koyup enteresan bir yapı oluşturmak istesem, bununki kadar görkemli olamaz adeta. Unesco'nun gördüğünde Kültür Mirası Listesi'ne alacağı bir görkeme sahip olur bu pişmanlığımın anıtı. Şekli ise, alnından çil çil terler akarken bakmak istemediği tarafta bir miknatıs varmışçasına çekilir gibi başka bir tarafa bakan benden oluşur. O an öyleydim çünkü.





Oysa sıradan başlamıştı her şey. Uykuma düşman hafta içi sabahlarının aksine uykumu alarak kalkmış, vitamini ve besleyiciliği bol; yumurta, beyaz peynir, Gemlik zeytini, kepekli ekmek ve çaydan oluşan kahvaltımı yapıp güne iyi başlamıştım. Diğer günlerin aksine salaş ve rahat giyinip keyfin dibine vuracaktım. Tek isteğim, bir an önce bir yapı market ziyareti yapıp ihtiyacım olan o gece lambasını alarak, büyük bir hevesle alıp haftalardır beklettiğim o kitabı okumaktı.

Olmadı. Yapı marketten içeri girip biraz ilerledikten sonra onu gördüm. Gördüğüm anda ayaklarımdan kulaklarıma kadar bir spor araba hızıyla yürüyen sıcaklığa engel olamadım. Ne yapacağımı bilemediğim ve hayatım boyunca ani karar verme yeteneği edinemeyen biri olduğum için öylece kalakaldım. Bu durumumu gördüğünde acır gözlerle bakıp uzaklaştı. Ben hala aynı şekilde duruyordum.

Masa lambası almak için gittiğim yapı marketten, mum alarak çıktım. Eve gidip mumları yaktım. Pişmalıklarım gözyaşına döndü, aktı, aktı...