6 Mart 2013 Çarşamba

Sıhhatler Olsun

Çocukken banyodan yeni çıkanların birbirine "saatler olsun" demesine bir anlam veremezdim. Çok normal, hala bir anlam beklenemez bu cümle ve durumun bağlantısı hakkında. Bak temizlendin, saatler sürsün gibi saçmalama üstadlarına yaraşır açıklamalar getirme yollarından ben de geçtim elbette.


Böyle bir banyom olsun van-milyın-dalır borcum olsun!
(Zaten başka bir yol görünmüyor)


Sonra her şeyi zamana bırakmanın en iyisi olduğuna karar verdim ve bu konuya takılmamaya başladım. Bu muamma, varlığını uzun zaman sürdürmek ile beraber, bir gün Edison Amca'nın ne iyi etmiş de icat etmiş dediğim ampülü yandı kafamda: sat, saat, sıhhat!




Ne?! İşte bu kadar, esrarengiz sır perdesi aralandı ve telaffuz ederken saldırıya uğrayan sıhhat kelimesinin yaralı bereli saate dönüştüğünü anladım. Şimdi ise banyo yaptıktan sonra gördüğüm herhangi birine, ki çok fazla insan da görmediğimi özellikle belirtmek isterim, benim yaşadığımı başkaları yaşamasın, başka kafalar bu muamma ile dolup taşmasın diye "sıhhat" kelimesine vurgu yapıyorum. O kadar temiz bir telaffuzum var ki, Sezen Cumhur Önal duysa mesleği bırakır, koltuğu bana devreder.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder